Pamukkale Üniversitesi ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sendika olarak basın açıklamasıyla sürecin dikkat çeken detaylarını paylaştık. 20 Aralık 2024 tarihinde başlayan görüşmelerin üzerinden bir aydan fazla süre geçmesine rağmen yalnızca iki oturum gerçekleştirilebilmesi işçileri ciddi endişelere sevk etti.
TİS GÖRÜŞMELERİNDEKİ TAKTİKLER ŞAŞIRTIYOR
Sendikamız toplu iş sözleşmesi sürecinin işçi haklarını savunmak ve emeğin değerini korumak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Ancak bu süreçte rektörlük yetkililerinin tutumunun işçilerin hak arayışını engellemeye yönelik oyalama taktikleri ve belirsizlik yaratma çabalarıyla şekillendiği ifade edildi.
İş yeri temsilcimiz Eren Er Akbaş basın açıklamasında işverenin süreci kasıtlı olarak uzattığını ve işçilerin moralini bozmaya çalıştığını belirtti. “Bizim amacımız işçi sınıfının hakkını almak ve onurlu bir çalışma hayatı sağlamak. Ama maalesef rektörlük yetkilileri çözüm üretmek yerine zaman kazanma peşindeler” dedi.
İŞVERENİN TEHDİT ARACI OLARAK KAMU İŞVEREN SENDİKASINI KULLANMA ÇABASI
Ayrıca, sendika karşısında kamu işveren sendikasını tehdit aracı olarak kullanmaya kalkışmanın toplu iş sözleşmesi sürecinin ruhuna tamamen aykırı olduğu ifade edildi. İzmir Şube, işçilerin haklarını savunurken karşılarında kimlerin olduğu konusunda bir endişe taşımadıklarını belirterek mücadelenin yalnızca işçi kardeşlerin haklarını almak üzerine odaklanılacağını vurguladı.
“MÜCADELEMİZ ALANLARDA DEVAM EDECEK!”
İzmir Şube Başkanı Özgür Aslan da süreçle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Toplu iş sözleşmesinin TÜHİS gibi başka bir kuruma devredilmesi yönünde yapılan açıklamaya tepki gösteren Aslan “Nereye verirseniz verin, biz mücadelemizi işçi kardeşlerimizin çalıştığı alanda vereceğiz. Kavgamız burada olacaktır” dedi.
“SONUNA KADAR HAKLARIMIZI SAVUNACAĞIZ!”
İzmir şubemiz sürecin her aşamasında işçi haklarının savunulmaya devam edileceğini belirterek sendikal mücadeleyi her koşulda sürdüreceklerini ifade etti. "Bizim için önemli olan işçilerin haklarını almak ve adil bir çalışma hayatını sağlamak" denildi. Bu açıklama, sendikamızın kararlı duruşunu ve mücadeleci tavrını bir kez daha gösterdi.
Son olarak işçilerin haklarının savunulması için gerekli olan her türlü adımın atılacağının altı çizildi. İzmir şubemiz bu süreçte emek mücadelesinin gücünü alanlardan alacaklarını ve hiçbir tehdide boyun eğmeyeceklerini belirterek açıklamalarına son verdi.