Konfederasyonumuz Türk-İş, mitinglerin ardından vergide adalet talebi ile Türkiye’nin dört bir yanında bir saat iş durdurdu. İş yerleri önünde toplanan emekçiler, mesaiye bir saat geç başladı, önce oturma eylemi ardından basın açıklaması yaptı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay Ankara’da demiryol işçileri ile birlikte bu eylemi gerçekleştirdi.
Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun 1 Ekim’de toplanacağını duyuran Ergün Atalay, Ankara’da yapılacak büyük mitingin tarihinin o toplantıda belirleneceğini açıkladı. Vergideki adaletsizliğin artık sürdürülemez olduğunun altını çizen Atalay konuşmasında şu vurguları yaptı: Örgütlendiğin zaman her yerden bir haber geliyor. Bakın, Çatalca’da işveren 146 kadını kapıya koydu. Örgütlendiğin zaman işveren kapının önüne koyuyor. 7 milyon üzerinde emeklimiz 12 bin lira maaş alıyor. 7 milyon civarında da asgari ücretli 17 bin lira alıyor. 17 ve 12 bin ücret alan aşağı yukarı 30 milyon işçi var. Demiryollarındayız bugün, buradaki tablo daha mı iyi? Yok. Bir sözleşme yaptık, 6 ayda sözleşmede aldığımız ücret eridir. Öyle bir noktadayız ki 40 senedir böyle bir sorun hatırlamıyorum. Ben ilk defa bir senedir ilk kez enerji, savunma, demiryol, karayolları işçilerinin yüzde 40’nın ek işi yaptığını biliyorum. Biri garsonluk yapıyor, biri kamyonda yük taşıyor. Akşam garsonluk yapınca saatliği 100 lira olmuş. İş yerinden çıkıyor 3 saat çalışıyor, evine 300 lira para götürsün diye.
“BATAN GEMİNİN LÜKS KAMARASI OLAMAZ”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon ile işçinin enflasyonunun aynı olmadığını belirten Atalay, “Alım gücü yerle bir oldu, TÜİK’in rakamlarıyla bizim gelirimiz ölçüşmüyor. Ülkeyi yönetenler ile konuştum hem müzakere hem mücadele yapıyoruz. İki toplantı yapıldı Cumhurbaşkanı yardımcısı ile. Bu talebi iletmeye devam diyoruz ama cevap vermediler, verene kadar devam edeceğiz. İş durdurmaktan mutlu değiliz, işçinin haklı talebine kulak vermek lazım. Ücret dengesizliği var yasal düzenleme ihtiyacı var. Meclis açılıyor bunla ilgili çalışma lazım. Batan geminin lüks kamarası olmaz. Taşın altına el koysunlar biz vücudumuzu koyduk dayanamıyoruz.