Konfederasyonumuz Türk-İş, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında eğitim semineri düzenledi. Ankara’daki genel merkez binasında yapılan seminere Türk-İş’e bağlı sendikaların kadın çalışanları katıldı. Açılış konuşmasını da konfederasyon Genel Başkanı Ergün Atalay yaptı. Atalay, çalışma hayatında istihdamın yarısını oluşturan kadınlara, “Sendika yönetimlerinde yer alın” çağrısında bulundu.
“EN ÇOK BEDELİ KADINLAR VE ÇOCUKLAR ÖDÜYOR”
Eğitime katılan kadınlara seslenen Ergün Atalay, şunları ifade etti: Siz Türk-İş’in çalışma hayatındaki gözü kulağısınız. Biz şu anda toplantıyı yaparken Çayırhan’da arkadaşlarımız yerin altında. Aileleri yerin üzerinde eyleme devam ediyorlar. Özelleştirme bir türlü bitmedi. Vergi ile ilgili, taşeron ile ilgili sıkıntılar sürüyor. Bu sıkıntılar varken bir de kadınlar ve çocuklar ile ilgili maalesef zor bir coğrafyada yaşıyoruz. En çok bedeli kadınlar, yaşlılar, çocuklar ödüyor. 3-4 aydır Narin’i konuşuyoruz. Saçının teline dokunmaya kıyamazsın ama çocuğu katlediyorlar. 15-20 gündür bebek katillerini konuşuyoruz. Kadın cinayetleri ve şiddet ne dün bitti ne bugün bitti. Bu sıkıntıları yaşayanlar kim? Siz yaşıyorsunuz. Bugün burada işte farkındalık için toplanıyoruz. Öyle noktadayız ki, erkekler ile aynı koşullarda çalışmak zorundasınız. Annesiniz, çocuk var, aile var. Bakmak ile mükellefsiniz.
ATALAY’DAN KADINLARA ÇAĞRI: YÖNETİMDE OLUN
Türk-İş Genel Başkanı Atalay, konuşmasında kadınlara kritik bir çağrıda da bulundu. Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: Erkekler size fırsat vermezler. Ne olursunuz örgütlenme zamanında sendikacı olun, delege olun, temsilci olun. Keşke sizlere bunu 40 yaşında söyleseydim. Sizlerle çalışmak daha kolay oluyor. Verdiğiniz sözü hemen yerine getiriyorsunuz. Lütfen sendika yönetimlerine girin. Çalışma hayatının yüzde 30’u sizsiniz.
“RAKAM AÇIKLARSAK İŞVERENİN ELİNİ GÜÇLENDİRİRİZ”
Konfederasyon Genel Başkanı Atalay, çalışma hayatında devam eden sorunlara da konuşmasında değinerek şunları belirtti: Ekonomik sıkıntı çekiyoruz. TÜİK rakam açıklıyor fakat bu ne markete ne pazara yansıyor. Maliye bakanı, ‘Dünyadaki finans kuruluşları Türkiye’nin notunu arttırıyor’ diyor. Biz onu hissetmiyoruz! Geçen sene 30 tanesi 30 lira olan yumurta şimdi 140-150 lira. Ekonomik sıkıntı varsa aile ile sıkıntı hat safhaya ulaşıyor. Şimdi önümüzde asgari ücret var. 4 aydır asgari ücret konuşuyoruz. Şimdi iki ay kala bu konuyu konuşmanın kime ne faydası var? Dünyadaki uluslararası kuruluşlar, siyasi partiler sürekli açıklama yapıyor. Herkes rakam söylüyor. Biz rakam açıklarsak işverenin elini güçlendiririz. Geçen yıl arkadaşlarımız 18 bin lira olsun ama yılda iki kere olsun dedi. Bunu ülkeyi yönetenlere ilettik. Vergi konusunda sıkıntılar devam ediyor. Ülkeyi yönetenler bize vergi konusunda bir çözüm üretmek zorunda. 12 ay çalışıp 2 ay vergiye veriyoruz.
“SENDİKALARIN ELİNDE GREV SİLAHI VAR”
Kamu çalışanlarının sözleşme süreci de Atalay’ın gündeminde yer aldı. Konfederasyon başkanımız Atalay, “Sendikalar bugüne kadar yapması gereken her şeyi yaptı. Elinde grev silahı var. Ülkeyi yönetenler asgari ücrette olduğu gibi kamu görüşmelerinde de alt yapı yapmaya çalışıyorlar. Biz Türk-İş olarak her konuda çözüm üretmek için çabalıyoruz” dedi.
“EŞİ İSTEDİĞİ İÇİN 423 KADIN İŞ BIRAKTI”
Atalay’ın konuşmasının ardından Pamukkale Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Karadeniz, kadınlara eğitim verdi. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Kadın alanında sendikalara düşen temel görevlerle ilgili Karadeniz, şunları söyledi: Şiddetin her türlü boyutu var. Şiddet aynı zamanda bir iş sağlığı güvenliği sorunu. İşveren gerekli tedbiri almalı, İLO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi iş sağlığı güvenliği ile bağ kurun diyor. Eşi istediği için 423 kadın hâlâ iş bırakıyor, bu inanılmaz bir şiddet. İş yerinde psikolojik tacizler devam ediyor. Mobbing sadece yukarıdan aşağıya olmaz, eşit kişiler, çok nadirde aşağıdan yukarıya olabiliyor.
Sendikalarda mobbing ve tacizle ile mücadele birimleri çok önemli. Çünkü yönetici taciz etmişse gidip başvurabilir. Peki bunu nerede iyi yapabiliriz, sendikalarda yani TİS’lerde yapabiliriz.