Türk-İş: İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz
Milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret görüşmelerinde ilk randevu tamamlandı. Masada işçiyi temsil eden konfederasyonumuz Türk-İş toplantıya 4 işçi ve komisyon başkanı Ramazan Ağar başkanlığında katıldı. Türk-İş Genel Başkan Yardımcımız ve aynı zamanda komisyon başkanımız Ağar, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir seviyeye getirilmesini istedi. Ayrıca, çalışanların sırtındaki vergi yükü konusunu da komisyon toplantısında dile getirdi.
“DEVLET EMEĞİ KORURSA BÜYÜR”
2025 yılında geçerli olacak asgari ücret için ilk görüşme 10 Aralık’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapıldı. Toplantıya işçi tarafını temsilen konfederasyonumuz Türk-İş katıldı. Açılış konuşmasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yaptı. Işıkhan, “İşçi ve işverene maksimum fayda sağlayacak bir rakam olacak. İşçi-işveren görüşlerini dinleyeceğiz. Ümidimiz adil bir ücret. Bizler alın teri ile sermayeyi karşı karşıya getiren çatışmacı anlaşmayı reddediyoruz. Türkiye’nin büyük kalkınma hamlesini ancak ve ancak işçi ve işverenin el ele verdiği düzen ile yapabiliriz” ifadelerini kullandı. Bakan Işıkhan, şunları ifade etti: İşletmelerin de temelinde insan vardı. Bir işletme güçlü bir çalışan grubu ile büyür. Bir devlet vatandaşın emeğine saygı duyduğu ve bu emeği koruduğu zaman büyür. Devletin rolü yalnızca düzenleyici olmaktan çıkmalı, işçi ve işveren taraflarının emeğini, refahını koruyan mekanizma olmalıdır. Her vatandaşımızın emeği değerlidir. Çalışanların emeğine saygı göstermenin ön şartı insana yakışır bir adil ücret politikasının erişimidir. Adil ücret ile çalışanların motivasyonu artarken üretkenliği de artar. Böylece ülkenin refahı artmış olur. Hükümet olarak ülkemizin istihdam politikasını sayısal başarılarla değil niteliksel kazanımlarla da yükseltmeyi hedefliyoruz. Belirlenecek olan 2025 yılı asgari ücretin milletimize ve ülkemize hayırlar getirmesini istiyoruz.
Komisyonda 4 işçiye başkanlık eden Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, açılışta bir konuşma yaptı. Asgari ücret için adil bir hesaplama yapılması gerektiğini belirten Ağar, “Geçmiş yıllarda birçok kez emekçiyle, işçiyle uzlaşı sağlanmadan belirlenen asgari ücretin toplumu getirdiği yaşam şartları ortadadır. Bu nedenle sayın komisyona, bu yıl gerçekçi ve sürdürülebilir bir asgari ücret belirlenmesi için, işçinin sesini duyarak, dikkate alarak, hesap yapmanın önemini vurgulamak istiyorum” dedi.
“GEÇİM ŞARTLARI HER GEÇEN GÜN AĞIRLAŞMAKTA”
Şu anda mevcut asgari ücret ile geçinmenin imkansız olduğunu vurgulayan Ağar, konuşmasında şunları belirtti: Yaşam maliyetleri sürekli artmaktadır. Ücretlerimiz, bu artışları karşılayacak düzeyde değilken her geçen gün geçim sıkıntılarımız daha da derinleşmektedir. Enflasyon oranları bir yana, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamak güçleşmiştir. Ne enflasyon oranlarının, ne mevcut geçim koşullarının sorumlusu işçi değildir. Bu hesapta işçi, canını dişine takıp emeğini ortaya koyandır. Ülkemizin ekonomik durumu ve büyüme oranları göz önünde bulundurulmalıdır. Biz işçiler, ülkemizin ekonomik büyümesine doğrudan katkıda bulunuyoruz. Üretimdeki ve verimlilikteki artış, bizlerin özverili çalışmalarının sonucudur. Ele geçen net asgari ücret günlük 667 TL’dir. Önemli olan asgari ücrete hangi oranda zam yapılacağı değildir. 2025 yılında geçerli olacak asgari ücretin satın alma gücü ne olacaktır? Geçim şartları her geçen gün ağırlaşmaktadır. Enflasyon artmasın diye, temmuzda asgari ücrete ara zam yapılmadı. Fiyatlar yükselmeye devam etti. Asgari ücrete ara zammın yapılmadığı temmuz ayında, elektrik ve doğalgaza yüzde 38 zam yapıldı. Enflasyonun nedeni asgari ücret değildir. Çalışanlar enflasyonun mağdurudur. Asgari ücretin alım gücünde son 20 yılda artış olduğu söylenmektedir. Ama geldiğimiz noktada bir günlük asgari ücretle bir kilo et bile almak mümkün değildir. Başta gıda fiyatları ve kira olmak üzere birçok temel mal ve hizmetin fiyatındaki artış devam etmektedir. Milyonlarca ücretli çalışan yetersiz ücret nedeniyle borç içindedir.
“ASGARİ ÜCRET PAZARLIK KONUSU YAPILMAMALI”
Görüşmelerde işçi tarafı olarak rakam telaffuz etmeyeceklerini bildiren Ramazan Ağar, şu sözleri de ekledi: Toplumun çoğunluğu açlık sınırının altında kalan ücretle yaşamaya mahkum edilmesi kabul edilemez. Emeğiyle alın teriyle çalışan emekçi açlığa yoksulluğa mahkum edilmiş yardıma muhtaç hale gelmiştir. TÜRK-İŞ olarak toplumun girdiği bu darboğazı 20 Ekim de Ankara‘da gerçekleştirdiğimiz eylemle ortaya koyduk. 150 bin emekçinin katıldığı eylemde sesimizi duymayanlara, hep birlikte ‘ZORDAYIZ GEÇİNEMİYORUZ’ dedik. Biz işçiler, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde dikkate alınması gereken tüm bu şartların adil bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz. Ekonomik olarak sürdürülebilir bir yapıya sahip olması için dengeli bir ücret politikası geliştirilmelidir. Hepimiz, insan onuruna yakışır bir yaşam sürmek, ailelerimize güvenli bir gelecek sunmak istiyoruz. Asgari ücret çalışmalarında belirleyici olan hükümetin asgari ücrete olan yaklaşımı ve bakış açısı bu yönde olmalıdır. Beklentimiz; asgari ücretin pazarlık konusu yapılmadan, insanca yaşamaya yetecek bir tutarda tespit edilmesidir.
Bir saat süren toplantıda görüşme takvimi belirlendi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını 16 Aralık’ta yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde yapacak.