Sendikamızın Genel Sekreteri Adem Sarıçoban Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.
Yaptığı açıklamada "Aile Yılı"na değinen Adem Sarıçoban Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçileri ile birlikte taleplerini haykırdı.
"Buradan sayın bakana sesleniyoruz; sayın bakan ailelerimiz dağıldı çocuklarımız eğitim alamaz hale geldi, geçinemiyoruz!"
Genel Sekreterimiz Adem Sarıçoban ASHB işçilerinin yaşadığı ekonomik zorlukları dile getirirken şunları söyledi;
"Bugün Aile Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü'nün önündeyiz. 2025 yılı "aile yılı" ilan edildi. Buradan sayın bakana sesleniyoruz; sayın bakan ailelerimiz dağıldı çocuklarımız eğitim alamaz hale geldi, geçinemiyoruz! "Aile yılı" ilan etmek, ailenin geçimini sağlamaktan geçer. "Aile yılı" ilan etmek kadınların kadın cinayetine kurban gitmesini engellemekten geçer. "Aile yılı" ilan etmek kadınların iş hayatına katılmasından geçer. Sayın aile bakanı, "aile yılı" ilan etmek sizin çalışanlarınızın ailelerinin huzur içinde yaşaması için insanca yaşayacağı bir ücret almasından geçer."
"Buradan çağrımız; sendikamızın taleplerine kulaklarınızı tıkamayınız."
"Değerli arkadaşlar 27 Şubat'ta kamu işçileri için işveren sendikasına teklifimizi verdik. 13 Haziran'da alın teriyle dalga geçer gibi teklif verdiler. Teklif edilen miktarları ağzımıza bile almıyoruz, yok sayıyoruz, bizim için hükümsüzdür! Değerli arkadaşlarım, şu an bu saatlerde işveren sendikasında hâlâ görüşme oluyor. İşveren kölelik sistemi devam etsin diyor. aldığımız bilgiye göre %17 zam teklifi var! Yani %1. Biz bu teklifi kabul etmiyoruz. Bu köleliğe bu dayatmaya bu insanlık dışı teklife olan tepkimizi alanlarda vermeye devam edeceğiz."
Genel Sekreterimiz Adem Sarıçoban bakanlığa sunmuş olduğumuz görüşü hatırlatarak açıklamasına devam etti;
"Bir de borçlar kanunu belasıyla karşı karşıyayız. Oysaki sendikamız bakanlığa sunmuş olduğu yazıyla tüm sosyal hizmet işlerinin toplu iş sözleşmesi kapsamında olduğunu, yani bu kurumlarda ev tipi çalışmanın olmadığına, borçlar kanunun uygulanmaması gerektiğine görüş bildirmiştir. Ama ne yazık ki sözde yetkili sendika ve işveren bu maddeyi uygulamıyor. Biz aldığımız görüş yazısını sözde yetkili sendikaya gönderdik. Dedik ki alın bu metni toplu iş sözleşmesine dahil edin. Buradan sesleniyoruz ASHB işçilerinin sorunu çözülmeden biz Türkiye Sağlık-İş Sendikası olarak kalmayacağız. Değerli arkadaşlar dün söyledik bugün de söylüyoruz. Bizim derdimiz dün yetki değildi, bugün de yetki değil. Bizim derdimiz işçinin haklarının alınması, işçinin rahat geçinmesidir" dedi.